Sürücü kapalı kutu, sürücü ıssız, sürücü katı, sürücü temkinli, sürücü soğukkanlı, sürücü yeteneklerinin kurbanı. Ta ki gönlünü kaptırana kadar. Artık sürücü sevdalı. O andan itibaren sürücü biraz daha sıcak, biraz daha korkak, biraz daha cesur ve fedakar. Fakat işinde bulunduğu karmaşa ilişkisinde de mevcut. Bu aşk zor, bu aşk bela, bu aşk macera. Her şeye rağmen bütün olacaklara rağmen bu aşk kaçınılmaz. Bazı anları var ki şiir gibi, su gibi, bazı anları var ki ağıt gibi, bazı anları ki hayat gibi. Sürücü kısaca böyle gelelim uzun uzadıya irdelemeye.
Konu oldukça klasik olsa da, işleyiş bambaşka. Film içerisinde akan görüntüler sanki birer fotoğraf karesi. Ve sessizliğin içinde anlatılan binlerce kelime. Yüzlerin, bakışların önem kazandığı sahneler. Emin olun çok manidarlar birer birer. Ağızlardan çıkan bir kelime bakışlardan çıkan binlerce. Her ayrıntı da bir anlam gizli, her bir sahne ince ince işlenmiş. Her sahnenin ruh hali diyaloglardan çok Nightcall, Under Your Spell, A Real Hero ve Tick of the Clock ile iliklerinize kadar işliyor.
Sürücünün film boyunca sırtında taşıdığı akrep "Akrep ve Kurbağa" masalı misali başına dert olur. Akrep her daim sırtındadır sürücünün. Her daim akreplere taşıyıcılık yapar ve onların akıttığı zehir içinde hayatının girdiği büyük karmaşa çok manidardır. "Akrep ve Kurbağa" masalına da değinecek olursak;
Yüzemeyen bir hayvan olduğunu gayet iyi bilen akrep, bir gün nehrin öte yanına geçmek zorunda kalır. Ne yapacağını düşünürken suyun yanındaki kurbağayı görür ve yanaşır. Kurbağa korkudan kaçar, uzaklaşır. Akrep kurbağayı sakinleştirir ve sorar,
“Kurbağa kardeş; karşıya geçmem gerek. Beni sırtında taşır mısın?”
Kurbağa gözleri büyüyerek cevap verir.
“Ama ya beni sokup öldürürsen?”
“Olur mu?” der akrep. “O zaman ben de boğulur, ölürüm!”
Kurbağa ikna olur, akrebi sırtlanır, nehre girer, yüzmeye başlar. Tam ortaya gelmişken ensesinde bir sızı hisseder. Vücudu buz kesmeye başlar. Kolları, ayakları histen kesilir. Birlikte dibine gömülecekleri ve bir daha asla çıkamayacakları suya batarken can havliyle sorar:
“Hani sokmayacaktın?”
Akrep mahsun, çaresiz bir yüzle cevap verir:
Böyle etkileyici bir anlatım yönetmenin (Nicolas Winding Refn) başarısı olduğu kadar Sürücü (Ryan Gosling) ve Irene (Carey Mulligan) de büyük pay sahibidirler. Film Sürücü'nün ve Irene'nin bakışlarında gizlidir. Kimi zaman bir Tarantino, kimi zaman da Coen Kardeşler tadı alabilirsiniz. Filmin adından beklenilenin çok dışında bir senaryo ve performans. Filmdeki ayrıntılara dikkat etmek, görüntülerden oluşan fotoğraf karelerinin tadını çıkarmak, müthiş müziklerini keyifle dinlemek filmden alacağınız seyir zevkini de katlayacaktır. Aşağıdan filmin fragmanını izleyebilir ve müziklerini dinleyebilirsiniz.
PUAN:
(7.9)==> "★★★★★★★★★☆" ✍ IMDb:(8.0)
FRAGMAN
FİLM MÜZİKLERİ
0 yorum:
Yorum Gönder