27 Ocak 2012 Cuma

Unthinkable - Akılalmaz : İç Çatışma


Unthinkable (Akılalmaz) filmi çok klasik bir senaryonun ötesinde verdiği mesajlarla öne çıkıyor. Yoksa senaryo karşısında izleyicinin etkilenmesi imkansız. Tabi senaryoyu verilen radikal mesajlar ve birkaç oyuncunun sergilediği performans kurtarıyor ve filmi izlenilebilir kılıyor.



Filmin konusuna gelecek olursak Amerikan filmlerinin vazgeçilmez konularından terörizm üzerine odaklı zaman zaman objektif bakış açısını yakalayarak dikkat çeken bir saldırı girişimini konu alıyor. ABD li ve ABD ordusu içinde çalışan Orta Doğu'da bulunduğu sırada Amerikan dış politikasından etkilenen ve müslüman olup kimliğini değiştiren Younger, Yusuf ismiyle yaklaşık 10 milyon kişinin hayatını tehlikeye atacak bir girişimde bulunur. Aslında amacını anlamak için ne istediğini anlamak için bir süre merak uyandıran film esas seyirciyi kendine bağlamaya başladığı anlar Yusuf'un amacının tam manasıyla ortaya çıkmasından sonrası oluyor. Tabi aslında ABD ordusunda yetişmiş müslüman asker dendiğinde Bin Ladin akla gelmiyor değil. Yine buna benzer bir durum söz konusu aslında. Yani bir iç hesaplaşma, iç çatışmada sergileniyor.


Film zaman zaman objektif bakış açısıyla izleyiciyi etkiliyor demiştik. Bunu ne kadar seyircinin gözüne soka soka anlatsa da Micheal Sheen ve Samuel L. Jackson'ın olayı derinlemesine ve çarpıcı şekilde seyirciye aktarmaları gerçekten etkileyici. ABD'nin dış politikasına ve dinsel ırkçılık yapmasına dair çarpıcı eleştiriler filme sempati duymanızı sağlıyor. Ve ABD'nin kendisi için insanlık anlamında sınırları ne kadar zorlayabileceğinin görüntüsünü de alıyorsunuz. Bir başka noktada şu ki karşısında olduğumuz düşüncelerin bile çıkar çatışması içine girebilmesine izin vermemiz sorgulanıyor. Açıkçası bu paragrafta belirttiğim şeyler benim için bu filmi izlenebilir kılıyor.Filmde yer yer gerilimin çok güzel ayarlanması da artı not olarak verilebilir. Hele birkaç sahne var ki orada gerçekten geriliyorsunuz.


Tüm bunların yanında ses ve çekimler açısından öyle dikkat çekici bir yanı yok filmin. Sadece birkaç tane görüntü ilgi çekici ve aşırı şiddet görüntüleri fark yaratıyor. Karakter seçimleri Samuel L. Jackson ve Micheal Sheen çok doğru iken Carri-Anne Moss'u pek yakıştıramadım performansı vasatı aşamıyor.


Netice olarak film akılalmaz derecede güzel değil kanaatimce anca izlenebilir kıvamda yapılmış bir dram-gerilim diyebiliriz. En azından klasik senaryosuna rağmen gösterdiği objektif anlatımıyla (ne kadar "Tanrı ABD'yi korusun" repliği ile bunu biraz baltalasa da) izlenmeye değer bir yapım olarak görüyorum. Bu filmin mükemmel olduğunu söylersek gerçekten mükemmel olan filmlere haksızlık etmiş oluruz.

     Kurgu       :Kurgu sağlam olmasa da gerilim düzeyi ile bunu kurtarıyor
     Senaryo    :Klasik bir senaryo yaratıcılık sıfır bir sahne hariç, replikler ile izlenebilir kılıyor
     Ses            :Ses kullanımı oldukça düşük seviyedeydi bu çarpıcı birşey yoktu
     Görüntü    :Özenle çalışmış kamera açılarından bahsetmek güç ancak makyaj olarak gayet başarılı
     Oyuncu     :Bu filmin en büyük silahları onlar usta oyunculuklar var
     Yönetmen :Yönetmenin bu filmde fark yarattığı birkaç sahne var daha fazlasını söylemek zor


     Puan:
      (6.9) ==> "☆" ✍    İMDb:(7.1)
FRAGMAN

0 yorum:

Yorum Gönder

Newer Posts Older Posts

Paylaşım Butonları

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...